Dunning Kruger Etkisi (DK), akıllıların hep kuşku içindeyken, aptalların küstahça kendilerinden emin olmaları durumuna denir. Aslında güzel Türkçemizde bununla ilgili çok güzel bir söz var: “Cahil cesareti”.
Özellikle “Bilmiyorum” kelimesi lügatlarında olmayanların, bilgili ve uzman insanları kendilerinden şüphe etmesine vardıracak kadar kendilerine güvenmeleridir.
“Cahillik çok güzel sen de gelsene” diye haykırırlar. Bilgisi yoktur, ama fikri ve özgüveni tamdır.
Bir de üstüne üstlük, mutludurlar. Cehalet saadettir lafının ayaklı örnekleridirler. Hem cüretkârdır hem de kendini alim sanır.
Dunning Kruger Sendromu1 ismi nereden geliyor?
Tarihe geçmelerine ve 2000 yılında IG-Nobel ödülü almalarına vesile olan 2 başarılı psikologun soyadları ile anılan teoridir. Özetle, "cehalet, gerçek bilginin aksine, bireyin kendine olan güvenini artırır" der.
Bu çalışma ile bulgularını 4 ana başlıkta toplamışlardır:
Bir konuda yeterli bilgisi olmayan ya da sınırlı bilgisi olanın, kendine güveni yüksek olur.
Bu kişiler, kendileri ehil olmadığı için (yeterli bilgisi olmadığı için, yani konu ile ilgili cahil olduğu için) yeterli bilgiye sahip olmadıklarını bilemezler, yani farkındalıkları yoktur.
Bu kişiler etraflarında yeterli bilgiye sahip olanları takdir edemezler, yani nitelikli insanların niteliklerini görüp anlamaktan da acizdirler.
Bu kişileri eğitirseniz gelecekte bu konuda ne kadar az bildiklerini anlayabilirler. Bu seviyeye ulaştıklarında “Aaa, ben eskiden ne kadar bilgisizmişim” derler.
Yukarıdaki grafik DK etkisini anlatmakta sıklıkla kullanılır.
Çok az bilgiye dayalı özgüven patlaması kırmızı çizgideki sert yükselişle görülür. Bu özgüven zirvesine “Aptallığın Zirvesi” denir.
Kişi, deneyimini ve konu hakkındaki bilgisini arttırdıkça, aslında öğrenmesi gereken bilginin fazlalığını keşfederek özgüveni azalır. Özgüvenin azaldığı çukura ise “Umutsuzluk Çukuru” denir.
Sonrasında işindeki iyice derinleşip deneyimini arttırdıkça özgüven tekrar yükselir (Aydınlanma Eğrisi). Ama hiçbir zaman o “Aptallık Tepesi”ndeki kadar özgüven patlamasına ulaşılmaz.
Etrafınızda DK Sendromlu biri var mı?
Özellikle iş yaşantısında eminim ki, bu tarz insanlarla sıklıkla karşılıyorsunuzdur. Genellikle ortak noktaları:
Her şeyi kendileri bilirler.
Daha üst seviyedekilere karşı saygıları vardır, ama eş ya da altlarına karşı sert ve acımasızdırlar.
Başarısızlıklarını gizlemekte ustadırlar.
Herkesin şahit olduğu bir konuyu bile gözünü kırpmadan inkâr edebilirler.
DK’sız bir dünya mümkün mü?
Dünyanın en büyük problemi, akılsız ve fanatik kişilerin kendilerinden son derece emin olması, buna karşılık zeki insanların sürekli şüpheler içinde olmasıdır.
B.Russell’ın da belirttiği gibi DK etkisinden arınmış bir dünya hayal etmek çok zor. Siyasette, iş yaşantısında, hatta finans ve yatırım dünyasında (hatta dememin sebebi rakamların daha çok konuşmasından dolayı) DK etkisi oldukça sık rastlanan bir durum.
2020 yılında finansal piyasalarda hangi hisseyi alırsan al, prim yaptığı gerçeğinden yola çıkarak, “Boğa piyasalarında herkes kendini dahi zanneder” lafı aklıma geldi. Halbuki insanın başını belaya bilmedikleri değil, bildiğini zannettikleri sokar.
Özetle, bu “yetersizlik + haddini bilmeme” durumu hep varolacak. Çünkü Epiktetos’un dediği gibi “Bir insanın bildiğini zannettiği bir şeyi öğrenmesi imkânsızdır”. Bu yüzden, önemli olan bu gerçeği kabullenerek, cahil cesaretli kişilerden uzak durmak, kendi bilgi ve becerileriniz konusunda da kendinize adil davranmak doğru bir strateji olabilir.
Yazımı Mark Twain’in sözüyle bitireyim: “Cahil insanla tartışmayın; önce sizi kendi seviyesine çeker, sonra da tecrübesiyle yener.”
Sağlıkla kalın.
David Dunning, Justin Kruger, https://tr.wikipedia.org/wiki/Dunning_Kruger_Etkisi